27 Kasım 2013 Çarşamba

Ben...


Baglardan Kurtulma Özgürlügü_ Guy Finley

KADERINIZI DEGISTIRECEK 30 ANAHTAR
Guy Finley
ANIN GÜCÜNÜ KULLANARAK, KENDINI DÖNÜSTÜRME

Guy Finley'in
Baglardan Kurtulma Özgürlügü
Kitabindan alinma
www.guyfinley.com

Bir Hayat Kanunu: Erkege, ya da kadina ait degil, yasamin kanunu:
Degisik bir yasama geçmeden önce de, mutlu, akilli, huzuru ve kendi kendinizle barisik bir hayat sürdürebilirsiniz, bunun için önce Siz degisik ol'malisiniz, degismelisiniz.

Olus nedir? Olus her seydir?

Yer de ve gökler de her ne varsa olus'tur çünkü - canli ya da cansiz - tüm formlar o muhtesem Zekanin, Yaratici Enerjinin bir tezahürüdür Siradan bir kaya bile bir "Olus"a sahiptir. Benzer sekilde tüm olus halleri -kayalardan güllere kadar- siz ve ben gibi- bu Tek Muhtesem Enerjinin essiz ifadeleriyiz. Içimizde doga'yi tasiyoruz..

Kayanin dogasi ona hâkim olan dogal güçler tarafindan belirlenir. Kaya'nin dogasi, ayni zaman da kaderi, ona hiçbir seçim hakki taninmadan çok öncesinde kararlastirilmistir. Bir gün toz olacaktir

Mis gibi kokularak salarak, kadife taç yapraklarindan olusan elbisesi ile varlik bulan gülünde bu konuda dogasi nedeniyle bir seçim hakki yoktur. Gülün biri tutup da benim dikenlerim olmasin, ya da arilari basima toplamayim simdi diyemez. Dogasi ona Olus'unun ifadesi olan sabit bir tezahür sekli vermistir.

Ama insan dogasi, sizin doganiz, sabit degildir. Dönüstürülebilir. Bizi Tanrinin sayisiz tezahüründen üstün kilan da budur. Bu gerçek bizi güçlü kilar. Bir Olusumuzun bir özelligi olarak, her birimiz kendi kaderimizi degistirme gücüne sahip olarak yaratilmisiz demektir.

Bakalim bu nasil mümkün olabilir

Olus'unuz sürekli bir açilim içinde. Bu açilim içinde olmasi sizin tercihinize bagli degil.

Olus, reddetmeniz mümkün olmayan bir hediye. Dogumla gelmis. Ama yasantinizin bundan sonrasinin nasil açilacagi etkileyebileceginiz bir alan. Buna seçim yapmak deniyor. Yasam seçimlerinizin sizin gerçek sesinizi tasimasi için güç kazanmak ise bu kitapçigin konusu.

Kaderinizi degistirmeyi ögrenmeden önce, kendi içinizde bulunan ve kaderinizin yaratildigi gizli bir yer oldugunu anlamaniz gerek. Olus'unuzun ve su anki doganizin bulustugu, hayatinizla ilgili tüm yasamsal kararlarin verildigi bu güç alanina bilinçli olarak girmeniz lazim. Buna Simdiki An deniyor. Simdi. Ve bu Simdi, bundan sonra gelen tüm anlarin tohumu. Bu gizemi biraz daha açalim.

Kisisel degisimin tohumu, tam Simdi'de yaptiginiz seydir. Simdi'nin sonsuz güzelligi ve gizemi içinde ayni degisim tohumu sizin Yeni ve Yüksek Doganizin da tohumudur.

Su cümlenin anlamini tam olarak kavrarsaniz, Su An'in, geleceginiz üstünde kaderinizi degistirme konusunda sahip oldugu Gücü kavrama yolunda ilk adimi atmis olacaksiniz.

Eger hemen Simdi degismeyi seçerseniz, gelecek sefere nasil farkli olabilirim diye endiselenmenize gerek kalmayacak!

Aslinda, Simdi degismeyi seçin, böylece bir baska sefer daha iyi olmak konusunda bir endiseniz asla kalmaz. Niye mi? Içinde oldugunuz anda gerçek degisimi bilinçli olarak istediginizde, bu otomatik olarak daha iyi bir gelecek içindeki daha iyi bir siz olma ihtiyacini otomatik olarak ortadan kaldirir. Niye mi? Çünkü, her sey Simdi sizin için çok iyi olmus olacak ve zaten önemi olan tek zaman da Simdi degil mi?

Her an içinde uyanik kalmaya çalisin ve kendi Simdi'nizin size sundugu tüm firsatlari gözlemleyin. Çabalarinizin size özel, pratik ve vurucu olmasini saglayin. Içsel çalismalariniz yasaminizi daha huzurlu, sevinç dolu ve yükselen bir deneyime dönüstürmüyorsa siz degismiyor, sadece düs görüyorsunuz demektir.

Simdinin Gücünü kisisel degisim için kullanma isleminde bu kitapçik, her günün size getirdigi firsatlari, Simdi özgür kalmak için nasil kullanacaginizi anlatacak.

Simdi'nin gücü konusundaki farkindaliginiz, yasaminizin bundan sonra karsilasacaginiz tüm zor anlarini, sizin için yeni ve gerçek anlara dönüstürecektir. Bu farkindaligi yakalamaniz için size otuz farkli yoldan olusan bir liste hazirladim. Bu anlari nasil kullanacaginizi ögrenmek, gerçek bir içsel dönüsüm yaratir yani bu kaderinize hâkim olmaya esdeger bir farkindalik çalismasi.

Bu konuda netice almak için 30 Anahtari hiç ara vermeden sonuna kadar okuyun. Sonra sizin için özel anlamlar tasiyan sahsi noktalara geri dönün. Izlenimlerinizle ilgili notlar alin. O dersi size daha anlamli kilacak kisisel detaylari ekleyin.

Sizi yüreklendireyim. Bu konuda göstereceginiz gayretler, çalismaya katacaginiz katkilar, sizin evrimlesen Doganizin bir parçasi olarak geri dönecektir. Siz, içinizdeki bu Yüksek Yasama uyanirken, dogal olarak daha yüksek ve mutlu olaylari kendinize çekersiniz.

Nihai varis noktaniz kendini dönüstürmek oldugunda bosa sarfedilmis tek bir adim yoktur.



1. Simdi Tam Zamanidir:
KOSTURMANIN DISINA ÇIKARAK, KENDI HAYATINIZA ADIM ATIN.
Hikmeti: Yavaslamayi göze alin. Yavaslayin. Iste Yardim. Saatte yüz kilometre hiz yapsa bile, endiseli düsünce ve duygular sizi hiçbir yere götürmez. Zamansiz olani bulabilmek için, dünyadaki bütün zamana sahipmis gibi davranin. Daha da ötesine gidin. Kosturmadan çikin ve Simdi’ye adim atin.

2. Simdi Tam Zamanidir:
YASAM DENEYIMINIZIN SORUMLULUGUNU ALIN.
Hikmeti: Yasamda basiniza gelenler karsisinda hissettikleriniz kim oldugunuzun direk ifadesidir. Kim oldugunuz ise gizli bir sekilde deger verdiklerinizle aynidir. Hislerinizi oldugu gibi görebilmenin tek yolu, onlari size yasatacak olaylari yasamanizi gerektirir. Çünkü gizli hazinenize çok deger veriyorsunuz. Iste yasaminizin sorumlulugunu tasimak bu demektir.

3. Simdi Tam Zamanidir:
KENDINIZLE UZLASMAYIN
Hikmeti: Içinde oldugunuz anda bir çeliski yaratarak, sizi bir baska zamanla ilgili bir gelecek mutluluk beklentisine sokan her türlü düsünce ve eylemden kurtulun. Gerçek Doganiz Simdi'dir, Sonrasi yoktur. Hem bölünüp hem mutlu olamazsiniz. Bilinçli bir sekilde kendinizle uzlasmaktan vazgeçin.

4. Simdi Tam Zamanidir
DÜNYADA TEK BASINIZA OLMADIGINIZI HATIRLAYIN
Hikmeti: Hiç öyle gelmiyor gibi ama sorunlari olan tek siz degilsiniz. Etrafiniza iyice bir bakmaktan korkmayin - bir baska insanla gerçekten ilgilenin - Bu kendi hakkinizdaki duygularinizda ne kadar yanildiginizi gösterecektir! Rahatlatacaktir. Unutmayin, dünyada tek degilsiniz.

5. Simdi Tam Zamanidir
OLABILECEGINIZI DÜSÜNDÜGÜNÜZ EN IYININ DE ÖTESINE GEÇIN
Hikmeti: Herhangi biri herkesin yaptigi bir seyi yapabilir; maksimumu elde etmek için genellikle en azi yapilir . Siz daha fazlasini yapin. Atamayacaginizi düsündügünüz adimi atin. Göreceksiniz ki yapamayacak olan "siz" sadece, yapamayacagina inanan bir düsünceden baska bir sey degildir. Bunu görün. Ve kendinizin ötesine geçin.

6. Simdi Tam Zamanidir
SUCLAMAKLA HIÇ BIR SEY KAZANMAYACAGINIZI IDRAK EDIN
Hikmeti:Ayakkabilariniz çok siktigi için ayaklariniz sanciyorsa, onlari neden giydirdi diye bir baskasini suçlayamazsiniz. Eh o zaman, duygulariniz size aci verdiginde, niye baskasini suçluyorsunuz? Eger aci dolu duygular, onlarin basinci altinda ezilmenize neden oluyorsa, o zaman onlari birakma cesareti göstermeniz gerekiyor. Kendinizi iyi hissedeceksiniz. Suçlamakla hiçbir kazanciniz olmaz, tam tersine aci duyarsiniz.

7. Simdi Tam Zamanidir
ÖZÜNÜZÜN ISIK OLDUGUNU HATIRLAYIN
Hikmeti: Akil, Islerin yolunda gitmedigini söylediginde aci çeken kalptir. Ancak gerçek doganiz ne düsünce, ne de duygudur. Siz Öz'sünüz. Ve Özünüzün kalbi Isiktir. Karanlik düsünceler içindeyken bile kendini görmesini sizden iyi bilir. Yasami onun gözlerinden görün. Isik özünüz olun!

8. Simdi Tam Zamanidir
YARGIÇ KOLTUGUNDAN ININ
Hikmeti: Bu dünyada en kolay sey insanlarin arasinda bilinçsizce, tanistiginiz herkesten üstünmüs gibi dolasmaktir. Peki ölçünüz ne? Elestirmen kesilmis bir öz mü? Yargiç bir zihin mi? Kendini yüksek görmek için baskalarina asagi bakan gözlere sahip olmak nasil bir sey? Yargiç koltugundan asagi inin!

9. Simdi Tam Zamanidir
KORKU DOLU DUYGULARINIZLA YÜSZLESIN
Hikmeti: Insani sarsan durum diye bir sey yoktur. Titremeye basladiginizda, hata aramak için çevrenize bakmayin. Içinize bakin. Üstünde durdugunuz yer içinizdir. Sizi titreten yer, saglam olmayan yer içinizdir. Durdugunuz yere bakarak, korkuyla yüzlestiginizde, bastiginiz yer, içiniz güçlenir. Korku dolu duygularinizla yüzlesin. Korkusuzluk kazanin.

10. Simdi Tam Zamanidir
BIR BASKASININ YÜKSELMESINE YARDIM EDIN.
Hikmeti: Herkesten ayri olan ben diye bir sey yoktur, bu nedenle bir sey yapmasi için yüreklendirdiginiz her bir insan, kendinizi daha yukari tasimak adina, kendinize yardim etmektir. Bu nedenle kendinizi yükseltin. Içinizden hiç gelmese bile insanlara hos davranmaya gayret gösterin. Basaracak, yükseleceksiniz. Bir baskasinin yükselmesine yardim edin.

11. Simdi Tam Zamanidir
BÜTÜN HINCINIZI SERBEST BIRAKIN.
Hikmeti: Insanlarin size geçmiste yapmis oldugunu bir sey nedeniyle öfke duymak, kin duymak, incinmislige tutunmak, hinç beslemek, sizi su anda ve burada onlarin kölesi yapar. Istediginiz bu mu? Içinizi acitan bu seyi yeniden yeniden yasamak yerine, baska bir sey istemeyi ögrenin. Bu Yüksek Arzu, sizi öfke dolu hinç alma duygularindan kurtaracaktir.

12. Simdi Tam Zamanidir
SONUÇLARININ NE OLACAGINI HIÇ DÜSÜNMEDEN, SADECE GERÇEK (HAK) OLANI YAPIN.
Hikmeti: Dogruyu seçmenin size neye mal olacagindan korkmak yerine, Dogruyu seçmek, kendinize korkusuz bir hayat hediye etmektir. Neden mi? Kaybetmekten korktugunuz hiçbir sey asla ama asla korkusuzlugunuza kaynak olamaz. Sonuçlari ne olursa olsun, dogru düsündügünüzü yapin. Kaybedeceginiz tek sey korkunun kendisi olacaktir.

13. Simdi Tam Zamanidir
BIRAKIN BOSLUK KENDI IÇINI DOLDURSUN.
Hikmeti: Içinizde hissettiginiz boslugu, yaptiginiz, yapacaginiz hiçbir sey doldurmaz. Bu nedenle onu doldurmak için kendi kendinizi bos seylerle doldurmaktan vazgeçin. Birakin içiniz bos kalsin. Bu ona kendini doldurma firsati verir "istedigi seylerle" sizin kendinize veremeyeceginiz seylerle. Kendini bos hissetme duygusuna son. Kendinizi bunun disinda tutun. Boslugu doldurmayin. Birakin bosluk kendini doldursun.

14. Simdi Tam Zamanidir
KENDINIZI BASKALARINA ANLATMAKTAN VAZGEÇIN.
Hikmeti: Kendinizi sürekli olarak baskalarina anlatma ihtiyaci ve sanki yasadiginiz için sürekli özür dilemeniz gerekliymis duygusu arasinda ki tek fark nedir biliyor musunuz? Kendinizi anlatirken, mazur görülmek için geçerli nedenleriniz oldugunu siralamaktasinizdir. Kendinizi hiç kimseye anlatmak zorunda degilsiniz. Simdi bundan vazgeçin.

15. Simdi Tam Zamanidir
YENILGININ YÜZÜNE GÜLÜN
Hikmeti: Yenilgi kötü bir anidan baska bir sey degildir. Hiçbir ani kendine ait gerçek bir yasama sahip degildir. Bu ne demek? Yenilgiden duydugunuz aci sadece ama sadece, onu hissetmek istediginizde - çagirdiginizda -gelir. O geçmiste kalmis rahatsizlik veren düsüncenin içine girdiginizde gelir. O yenilgiye bir kahkaha yollayarak, Simdi'ye dönün. Simdide kalin. Simdi kahkaha atin.

16. Simdi Tam Zamanidir
SEVDIGINIZIN PESINE DÜSÜN
Hikmeti: Sevdiginiz seye öncelik verin. Yasantinizin geri kalani kendi basinin çaresine bakacaktir. Çünkü sevgi her zaman bir yol bulur. Sevgi asla korkmaz. Korkuyla hareket etmez. Sevgi rehberiniz oldugunda, yasamda basari kaçinilmazdir. Onun Doga'si en mükemmel ödüldür. Sevdiginizin pesine düsün. Kesinlikle sonunda mutlu bir kalp bulacaksiniz

17. Simdi Tam Zamanidir
YASAMINIZA SIL BASTAN BASLAYIN
Hikmeti: Ne zaman isterseniz, yeni bir yasama sil bastan baslayabilirsiniz. Kendinizle ilgili düsüncelerinizi geride biraktiginiz her an, yeni bir yasama yeniden baslayabilirsiniz. Sil bastan baslamak bu demek. Ne kadar yeni olmak isterseniz, yasamda o kadar yenilesir. Seçimlerinize bagli. Uyanin ve Simdi, yasaminiza yeniden baslayin.

18. Simdi Tam Zamanidir
ÇENENIZI YUKARDA TUTUN
Hikmeti: Bütün düsünceleriniz asagi dogru gitse bile, çenenize asagi düsmemesini söyleyin. Size uymasi, basiniza yukarda durmasi gerektigi mesajini gönderir. Kendinizi yukarda tutun. Böylelikle gözleriniz daha yukarilari görür. Düsünceleriniz genellikle kördür, ama gözleriniz degil, degil mi? Onlar görecektir. Çenenizi yüksek tutun. Bilinç yüksekleri sever. Onun pesine takilma yürekliligini gösterin.

19. Simdi Tam Zamanidir
KOYVERIN GITSIN
Hikmeti: Uzun zamandir kendi oyununuzu sahneliyorsunuz. Arada eglenceli sahneleri olan bir kâbusa benziyor. Birakin Yüksek biri hayatiniza el atip, yönetsin. Gösteriniz onun yönetiminde devam etsin. Sonra da izleyin. Mutlu son yakinda! .


20. Simdi Tam Zamanidir
KENDI DISINIZA BAKMAKTAN VAZGEÇIN
Hikmeti: Siz ne kadar tamamsaniz, Yasaminiz da o kadar tamamdir. Ne fazla, ne eksik. Iliskilerinizi, isinizi, mutlu anlarinizi tarayarak kendi bütünlügünüzü onlarda aramak, aynadaki görüntünüze bir gülüs yapistirmaktir! Ama kaslariniz hala çatikken. Tamam olma hali öncelikle bir Anlayis'tir, sonra bir duygudur. Kendi disiniza bakmaktan vazgeçin. Anlayisi arayin. Içinizde arayin. Duygusu arkadan gelecektir.

21. Simdi Tam Zamanidir
KENDI YASAMINIZA SAHIP ÇIKIN
Hikmeti: Baskalarini mutsuz etme korkusunu mutlu etmek diye bir sey olamaz. Istediginiz seyle ilgili olarak baskalarinin istediklerini düsünmelerine izin vermek - ayni isteginizle ilgili hislerinizin seklini degistirmek... Onlar sizin hirkanizi giysin ama verdigi sicakligi siz hissedin! gibi olur. Gerçek mutluluk, kendi yasaminiza sahip çiktiginizi bilmekten geçer. Yasaminizi geri alin. Simdi!

22. Simdi Tam Zamanidir
YASAMINIZI MÜKEMMEL BIR DÜZENE SOKUN.
Hikmeti: Yagmur damlasi olmadan, okyanus olmaz. Her nehir denize akar. Her kaynak yatagini bulur, yolunu doldurur. Bir düzen vardir. En küçükten en yüce dogar ve artik küçük, küçük olmaktan çikmistir. Yasaminizin her gününü hatirlayin. Içinde hakim bir düzeni oldugunu göreceksiniz. Bu akisa kendinizi birakin. Artik küçük olmadiginizi göreceksiniz.

23. Simdi Tam Zamanidir
SAVAS MEYDANINA DALIN
Hikmeti: Gerçek güç Bilgelik çiçeginin içinde ki tohumun hareketindedir. Ögrenmek için kendinizi savas meydaniniza atmaniz gerek. Korkmayin. Bu kavgada incinmezsiniz. Neden mi? Gönüllü olarak yüzlesilen zayifliklarimiz, daha büyük gücü karsilamaktir. Korkulu bir düsüncenin sizi bu Yeni Güçten alikoymasina izin vermeyin. Savasa girin. Simdi!

24. Simdi Tam Zamanidir
KALBINIZLE KAFANIZIN ARASINDAKI FARKI KESFEDIN
Hikmeti: Kendinizi mutlu bir sekilde düsünemezsiniz, ama nedense tek bir karanlik düsüncenin içinde aninda kaybolursunuz. Dogru, parlak düsünceler kalpten dogar. Agir duygular ise negatif düsünceler olmaksizin varlik bulamazlar. Bunun anlami ne? Üzgün zihin halleri zihnin sadece bir oyunudur? Üzüntü hallerinden birinin gözlerinden bakarak, kalp ve kafa arasindaki farki görün.

25. Simdi Tam Zamanidir
YUKARI BAKIN!
Hikmeti: Isiksiz bir lamba, dipsiz bir sise gibidir. Kutsalligi olmayan bir yasam da öyle. Ilahi olan her zaman vardir. Onu görmekten baska sansiniz kalmayincaya kadar beklemek niye? Her zaman yukariya bir göz atabilirsiniz. Ama dogru yöne bakmaniz gerektigini kendinize hatirlatin. Yukari bakin. Simdi.



26. Simdi Tam Zamanidir
BIR SEYI BITIRIN
Hikmeti: Yapilacak ne kadar çok is oldugunu kafaniza takmayin. Ya da bir isin ne kadar zor oldugunu. Bir tanesini yapin! Sonra bir adim daha atarsiniz. Bilinçli bir sekilde tüm sorunlari bir tarafa birakin. Gücünüz yeteni yapin. Ne olmamasi gerektigi ile ugrasmayin. Dünyanin milyonlarca ilmikten olusan muhtesem dokumasi, milyonlarca ilmikten tek bir tanesi ile baslar ve tek bir tanesi ile biter. Bunu asla unutmayin.

27. Simdi Tam Zamanidir
SAKINLESIN
Hikmeti: Deli gibi telas içinde aradiginiz yanit, deli gibi telasli olur! Sakinlesmekten korkmayin. Bilmemek sorun degil. Ne yapmaniz gerektigini bilmemek, sizi ögrenme ihtiyacina yönlendirir. Berrak bir günde daha uzak mesafeleri net bir sekilde görebildiginizi unutmayin. Yeni anlayislar berrak bir zihinde yeserir. Sakinlesin. Simdi.

28. Simdi Tam Zamanidir
GERÇEKLERI KORKUDAN AYIRIN
Hikmeti: Bir sorun ve onunla ilgili korku dolu duygular, tek gibi görünen farkli konulardir. Onlar, biri olmadan digerinin olmayacagini size anlatan bir düsüncede birlesmislerdir. Bulasici hastaliga tutulmussaniz ateslenirsiniz gibi. Her hangi bir durumda hissedeceginiz korku, o durum için duyacaginiz arzularla aynidir. Korkulari konulardan ayirin. Simdi. .

29. Simdi Tam Zamanidir
KENDINIZI SAHNEDE YAKALAYIN
Hikmeti: Üstlendiginiz herhangi bir rol ile ilgili sorun, yasaminizin hem bir gösteri hem de gerçek olamamasindan kaynaklaniyor..Göstericinin herhangi bir sekilde gösterisi ile ilgili baskalarindan bekledigi ve kazandigi ilgi göstericiyi gerçek yapmaz. Tipki aynada kendi kendinize gülmenizin sizi sevilen yapmayacagi gibi. Yasam sadece, siz Ol'dugunuzda gerçektir. Kendinizi sahnede yakalayin ve birakin.

30. Simdi Tam Zamanidir
ZAMANIN HER ZAMAN SIMDI OLDUGUNU BILIN.
Hikmeti: Kim oldugunuzu daha sonra degistiremezsiniz. Daha sonra yoktur. Ya simdi vardir ya da asla. Daha sonra nazik olamazsiniz. Daha sonra ögrenemezsiniz. Hayatiniza sil bastan yeniden baslamayi basaramadiginizda dahi aklinizdan çikartmamaniz gereken gerçek su olsun: Her zaman yeniden baslayabilirsiniz. Simdi kaderinizi degistirme zamanidir. Evet simdi!

Okuyucuya özel not:
Bu ögretileri Yüksek bir kadere giden içsel güçlere dönüstürmek isteyen okuyucularin asagidaki çalisma yöntemini takip etmesini öneririm. Yasami-anda-degistirme yöntemlerini takip edin. Her seferinde bir tek derse odaklanin. Tam bir gün boyunca sürsün mesela. O içsel dersi karsiniza çikan her firsatta kullanmaya niyetlenin. Bu ögretilerin size her kriz aninda, her iliskide bir sifa kaynagi oldugunu göreceksiniz. En zor anlarda dahi uyanik kalmayi kendinize hedef edinin. Içsel hayatinizin yönünü degistirmek için Simdi de vereceginiz kararlarla kaderinizi degistirebileceginizi görün.

Son bir not:
Bu essiz yöntemlerden sadece bir tanesini olsun basarin - bir daha asla ayni insan olmayacaksiniz. Her sey size Yeni gelecek. Zamanin yarattigi ego benlik aldanisindan - kendini bilen biri olarak Kaderinizi Degistirebileceksiniz.
1. Özgür olma karariniz simdi basliyor.
2. Size eziyet eden bir seyle yasamayi ögrenmek zorunda oldugunuza asla inanmayin. .
3. Kendinizle yetinmek kendine acimakla ayni anlama gelir.
4. Gerçek özgürlügün temeli olan tüm saf güçler hali hazirda sizin içinizde bulunuyorlar..
5. Nereye gitmek istediginizi düsünmekten vazgeçin ve kim olmaniz gerektigini düsünmeye baslayin.
6. Yarin kendiniz olmak adina, bugün kendinize heyecanla talimatlar vermekten vazgeçin.
7. Doganizin degismesi evrimle degil arzuyla gerçeklesir.

Şems' in Kırk Kuraliı

Sems' in Kirk Kurali

1. Kural: Yaradani hangi kelimelerle tanimladigimiz, kendimizi nasil gördügümüze ayna tutar. Sayet tanri dendi mi öncelikle korkulacak, utanilacak bir varlik geliyorsa aklina, demek ki sen de korku ve utanç içindesin çogunlukla. Yok, eger, tanri dendi mi evvela ask, merhamet ve sefkat anliyorsan, sende de bu vasiflardan bolca mevcut demektir.
2. Kural: Hak yolunda ilerlemek yürek isidir,akil isi degil. Kilavuzun daima yüregin olsun,omzun üstünde ki kafan degil. Nefsini bilenlerden ol silenlerden degil !
3. Kural: Kur’an dört seviyede okunabilir. Ilk seviye zahiri manadir. Sonra ki batini manadir. Üçüncü batininin batinisidir. Dördüncü seviye o kadar derindir ki kelimeler kifayetsiz kalir tarif etmeye.
4. Kural: Kainattatki her zerrede Allah’in sifatlarini bulabilirsin, çünkü O camide, mescitte, kilisede, havrada degil, her an her yerdedir. Allah’i görüp yasayan olmadigi gibi, onu görüp ölen de yoktur. Kim O’nu bulursa, sonsuza dek O’nda kalir.
5. Kural: Aklin kimyasi ile askin kimyasi baskadir. Akil temkinlidir. Korka korka atar adimlarini. Aman sakin kendini diye tembihler. Halbuki ask öyle mi? Onun tek dedigi: Birak kendini, ko gitsin; akil kolay kolay yikilmaz. Ask ise kendini yipratir, harap düser. Halbuki hazineler ve defineler yikintilar arasinda olur. Ne varsa harap bir kalpte var!
6. Kural: Su dünyadaki çatisma, önyargi ve husumetlerin çogu dilden kaynaklanir. Sen sen ol, kelimelere fazla takilma. Ask konusunda dil zaten hükmünü yitirir. Asik dilsiz olur.
7. Kural: Su hayatta tek basina inzivada kalarak, sadece kendi sesinin yankisini duyarak, hakikati kesfedemezsin. Kendini ancak bir baska insanin aynasinda tam olarak görebilirsin.
8. Kural: Basina ne gelirse gelsin, karamsarliga kapilma. Bütün kapilar kapansa bile, sonunda O sana kimsenin bilmedigi gizli bir patika açar. Sen su anda göremesen de, dar geçitler ardinda nice cennet bahçeleri var. Sükret! istedigini elde edince sükretmek kolaydir. Sufi, dilegi gerçeklesmediginde de sükredebilendir.
9. Kural: Sabretmek, öylece durup beklemek degil, ileri görüslü olmak demektir. Sabir nedir? Dikene bakip gülü, geceye bakip gündüzü tahayyül edebilmektir. Allah asiklari sabri gülbeseker gibi tatli tatli emer, hazmeder. Ve bilirler ki, gökteki ayin hilalden dolunaya varmasi için zaman gerekir.
10. Kural: Ne yöne gidersen git, dogu,bati,kuzey ya da güney- çiktigin her yolculugu içine dogru bir seyahat olarak düsün! Kendi içine yolculuk eden kisi, sonunda arzi dolasir.
11. Kural: Ebe bilir ki sanci çekilmeden dogum olmaz, ana rahminden bebege yol açilmaz. Ssenden yepyeni ve taptaze bir sen zuhur edebilmesi için zorluklara, sancilara hazir olman gerekir.
12. Kural: Ask bir seferdir. Bu sefere çikan her her yolcu, istese de istemese de tepeden tirnaga degisir. Bu yollara dalip da degismeyen yoktur.
13. Kural: Su dünyada semadaki yildizlardan daha fazla sayida sahte haci, hoca ,seyh, sih var. Hakiki mürsit seni kendi içine bakmaya ve nefsini asip kendindeki güzellikleri bir bir kesfetmeye yönlendirir. Tutup da ona hayran olmaya degil.
14. Kural: Hakk’in karsina çikardigi degisimlere direnmek yerine, teslim ol. Birak hayat sana ragmen degil seninle beraber aksin. Düzenim bozulur, hayatimin alti üstüne gelir diye endise etme. Nereden biliyorsun hayatin altinin üstünden daha iyi olmayacagini?
15. Kural: Allah, içte ve dista her an hepimizi tamama erdirmekle mesguldür. Tek tek her birimiz tamamlanmamis birsanat eseriyiz. Yasadigimiz her hadise, atlattigimiz her badire eksiklerimizi gidermek için tasarlanmistir. Rab noksanlarimizla ayri ayri ugrasir çünkü beseriyet denen eser, kusursuzlugu hedefler.
16. Kural: Kusursuzdur ya Allah, onu sevmek kolaydir. Zor olan hatasiyla sevabiyla fani insanlari sevmektir. Unutma ki kisi bir seyi ancak sevdigi ölçüde belebilir. Demek ki hakikaten kucaklamadan ötekini, Yaradan’dan ötürü yaratilani sevmeden, ne layikiyla bilebilir , ne layikiyla sevebilirsin.
17. Kural: Esas kirlilik dista degil içte, kisvede degil kalpte olur. Onun disindaki her leke ne kadar kötü görünürse görünsün, yikandi mi temizlenir, suyla arinir. Yikamakla çikmayan tek pislik kalplerde yag baglamis haset ve art niyettir.
18. Kural: Tüm kainat olanca katmanlari ve karmasasiyla insanin içinde gizlenmistir. Seytan, disimizda bizi ayartmayi bekleyen korkunç bir mahluk degil bizzat içimizde bir sestir. Seytani kendinde ara, disinda, baskalarinda degil ve unutma ki nefsini bilen Rabb’ini bilir. Baskalariyla degil sadece kendiyle ugrasan insan sonunda mükafat olarak Yaradan’i tanir
19. Kural: Baskalarindan saygi,ilgi ya da sevgi bekliyorsan önce sirasiyla kendine borçlusun bunlari. Kendini sevmeyen birinin sevilmesi mümkün degildir. Sen kendini sevdigin halde dünya sana diken yolladi mi, sevin. Yakinda gül yollayacak demektir.


20. Kural: Yolun ucunun nereye varacagini düsünmek beyhude bir çabadan ibarettir. Sen sadece atacagin ilk adimi düsünmekle yükümlüsün. Gerisi zaten kendiliginden gelir.
21. Kural: Hepimiz farkli sifatlarla sifatlandirildik. Sayet Allah herkesin tipatip ayni olmasini isteseydi,hiç süphesiz öyle yapardi. Farkliliklara saygi göstermemek,kendi dogrularini baskalarina dayatmaya kalkmak, Hakk’in mukaddes nizamina saygisizlik etmektir.
22. Kural: Hakiki Allah asigi bir meyhaneye girdi mi orasi ona namazgah olur. Ama bekri ayni namazgaha girdimi orasi ona meyhane olur. Su hayatta ne yaparsak yapalim, niyetimizdir farki yaratan, suret ile yaftalar degil.
23. Kural: Yasadigimiz hayat elimize tutusturulmus rengarenk ve emanet bir oyuncaktan ibaret. Kimisi oyuncagi o kadar ciddiye alir ki aglar, perisan olur onun için. Kimisi eline alir almaz söyle bir kurcalar oyuncagi , kirar ve atar. Ya asiri kiymet verir , ya kiymet bilmeyiz.
Asiriliklardan uzak dur. Sufi ne ifrattadirne tefritte. Sufi daima orta yerde…
24. Kural: Madem ki insan esref-i mahlukattir, yani varliklarin en sereflisi, attigi her adimda Allah’in yeryüzünde ki halifesi oldugunu hatirlayarak , buna yakisir soylulukta hareket etmelidir. Insan yoksul düsse, iftiraya ugrasa, hapse girse, hatta esir olsa bile, gene de basi dik, gözü pek, gönlü emin bir halife gibi davranmaktan vazgeçmemelidir.
25. Kural: Cenneti ve cehennemi illa ki gelecekte arama. Ikisi de su an da burada mevcut. Ne zaman birini çikarsiz, hesapsiz ve pazarliksiz sevmeyi basarsak, cennetteyiz aslinda. Ne vakit birileriyle kavgaya tutussak; nefrete, hasede ve kine bulassak, tepetaklak cehenneme düsüveririz.
26. Kural: Kainat yekvücud, tek varliktir. Hersey ve herkes görünmez iplerle birbirine baglidir. Sakin kimsenin ahini alma; bir baskasinin hele hele senden zayif olanin canini yakma. Unutma ki dünyanin öte ucunda tek bir insanin kederi, tüm insanligi mutsuz edebilir. Ve bir kisinin saadeti herkesin yüzünü güldürebilir.
27. Kural: Su dünya bir dag gibidir, ona nasil seslenirsen o da sana öyle aksettirir. Agzindan hayirli bir laf çikarsa, hayirli laf yankilanir, ser çikarsa sana gerisin geri ser yankilanir. Öyleyse kim ki senin hakkinda kötü konusur, sen o insan hakkinda kirk gün kirk gece güzel sözler et. Kirk günün sonunda göreceksin hersey degismis olacak. Senin gönlün degisirse dünya degisir.
28. Kural: Geçmis zihinlerimizi kaplayan bir sis bulutundan ibaret. Gelecek ise basli basina bir hayal perdesi. Ne gelecegimizi bilebilir, ne geçmisimizi degistirebiliriz. Sufi daima su anin hakikatini yasar.
29. Kural: Kader hayatimizin önceden çizilmis olmasi demek degildir. Bu sebepten,”ne yapalim, kaderimiz böyle”deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamini degil, sadece yol ayrimlarini verir. Güzergah bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatinin hakimisin,ne de hayat karsisinda çaresizsin.
30. Kural: Hakiki sufi öyle biridir ki baskalari tarafindan kinansa, ayiplansa, dedikodusu yapilsa, hatta iftiraya ugrasa bile, o agzini açip da kimse hakkinda tek kelime kötü laf etmez. Sufi kusur görmez kusur örter.
31. Kural: Hakk’a yakinlasabilmek için kadife gibi bir kalbe sahip olmali. Her insan su veya bu sekilde yumusamayi ögrenir. Kimi bir kaza geçirir, kimi ölümcül bir hastalik, kimi ayrilik acisi çeker, kimi maddi kayip… Hepimiz kalpteki katiliklari çözmeye firsat veren badireler atlatiriz. Ama kimimiz bunda ki hikmeti anlar ve yumusar; kimimiz ise ,ne yazik ki daha da sertleserek çikar.
32. Kural: Aranizda ki perdeleri tek tek kaldir ki Allah’a saf bir askla baglanabilesin. Kurallarin olsun ama Kurallarini baskalarini dislamak yahut yargilamak için kullanma. Bilhassa putlardan uzak dur, dost. Ve sakin kendi dogrularini putlastirma. Inancin büyük olsun ama inancinla büyüklük taslama !
33. Kural: Bu dünyada herkes bir sey olmaya çalisirken sen hiç ol! Menzilin yokluk olsun. Insanin çömlekten farki olmamali. Nasil ki çömlegi tutan disinda ki biçim degil içinde ki bosluk ise, insani ayakta tutan da benlik zanni degil hiçlik bilincidir.
34. Kural: Hakk’a teslimiyet ne zayiflik ne edilgenlik demektir. Tam tersine, böylesi bir teslimiyet son derece güçlü olmayi gerektirir. Teslim olan insan çalkantili ve girdapli sularda debelenmeyi birakir; emin bir beldede yasar.
35. Kural: Su hayatta ancak tezatlarla ilerleyebiliriz. Mümin içindeki münkirle tanismali, Allah’a inanmayan kisi ise içinde ki inananla. Insan-i kamil mertebesine varana kadar gidim gidim ilerler kisi. Ve ancak tezatlari kucaklayabildigi ölçüde olgunlasir.
36. Kural: Hileden,desiseden endise etme. Eger birileri sana tuzak kuruyor, sana zarar vermek istiyorsa, Allah da onlara tuzak kuruyordur. Çukur kazanlar o çukura kendileri düser. Bu sistem karsiliklar esasina göre isler. Ne bir katre hayir karsiliksiz kalir, ne bir katre ser. O’nun bilgisi disinda yaprak bile kipirdamaz. Sen sadece buna inan !
37. Kural: Allah kili kirk yaracak titizlikle çalisan bir saat ustasidir. O kadar dakiktir ki sayesinde her sey tam zamaninda olur. Ne bir saniye erken, ne bir saniye geç. Her insan için bir asik olma zamani vardir; bir de ölmek zamani.
38. Kural: Yasadigim hayati degistirmeye, kendimi dönüstürmeye hazir miyim ? Diye sormak için hiçbir zaman geç degil. Kaç yasinda olursak olalim, basimizdan ne geçmis olursa olsun, tamamen yenilenmek mümkün. Tek bir gün bile öncekinin tipatip tekrariysa,yazik ! Her an her nefeste yenilenmeli. Yepyeni bir yasama dogmak için ölmeden önce ölmeli.
39. Kural: Noktalar sürekli degisse de bütün aynidir. Bu dünyadan giden her hirsiz için bir hirsiz daha dogar. Ölen her dürüst insanin yerini bir dürüst insan alir. Hem bütün hiçbir zaman bozulmaz. Her sey yerli yerinde kalir, merkezinde… Hem de bir günden bir güne hiçbir sey ayni olmaz.
Ölen her sufi için bir sufi daha dogar.
40. Kural: Asksiz geçen bir ömür beyhude yasanmistir. Acaba ilahi ask pesinde mi kosmaliyim, yoksa dünyevi, semavi ya da cismani diye sorma! Ayrimlar ayrimlari dogurur. Ask’in hiçbir sifat ve tamlamaya ihtiyaci yoktur. Basli basina bir dünyadir ask. Ya tam ortasindasindir, merkezinde ya da disindasindir, hasretinde..
"Elif Safak' in son kitabi Ask' tan alintidir."

Kişisel gelişim yolculuğundaki en önemli 7 alışkanlık:


Kişisel gelişim yolculuğundaki en önemli 7 alışkanlık:

1. Kurban rolünü oynamayı bırak ve yaşamının sorumluluğunu al!

Kendi seçimlerimizden sorumlu olduğumuzun ve ruh hali ya da koşullardan çok ilke ve değerleri temel alan seçimler yapma özgürlüğüne sahip olduğumuzun farkına varmamız çok önemlidir. Kurban olmamayı, tepkisel olmamayı ya da suçu başkalarına atmamayı seçmeliyiz. Tepkisel olmak yerine etkiyi yaratan olmalı yani etkisel olmalıyız.

2. Sonucunu düşünerek başlayın!

Bireyler, aileler, takım ya da kurumlar, ister küçük ister büyük, ister kişisel ister kişiler arası olsun, herhangi bir proje için öncelikle bir vizyon yaratarak kendi geleceklerini biçimlendirirler. Sonucunu düşünmeden günlük yaşamazlar. Kendileri için yüksek amaç taşıyan, ilişki ve ilkeler saptayarak kendilerini bunlara adarlar. Sizde herhangi bir şeye başlamadan önce sonuç olarak ne istediğinize odaklanın. Tamamen tüm sonu canlanırabildiğinizde eyleme geçin.

3. Önceliklendirme yapın!

Önemli işlere öncelik vermek, önceliklerinizi önemlerine göre düzenlemek ve uygulamaya koymak anlamına gelir. Koşullar ne olursa olsun, çevrenizdeki güçler ya da acil gündemlere göre değil, en çok değer verdiğiniz ilkelere göre kendinizi yönlendirmeli ve yaşamalısınız. Sabah kalktığınızda en önemli yapmanız gereken şeyleri düşünün ve önce onları yapın. En önemliler dururken diğerlerine geçmeyin. En önemli ve zor olanları bitirdiğinizde günün geri kalanını keyifle istediğiniz şeyi yapmaya ayırabilirsiniz.

4. Herkesin kazanmasına odaklanın!

Kazan-kazan düşüncesi, bütün etkileşimlerde karşılıklı yarar ve karşılıklı saygı arayan bir düşünce çerçevesidir. Kıtlık ve düşmanca rekabet yerine, bolluk ve fırsat çerçevesinde düşünmektir. Bencilce ( kazan - kaybet ) ya da bir kurban ( kaybet - kazan ) gibi düşünmek değildir. '' Ben'' değil ''BİZ'' çerçevesinde düşünmektir.

5. Anlamaya odaklanın!

İnsanları karşılık vermek yerine, anlamak amacıyla dinlediğimizde, gerçek iletişim ve ilişki kurmaya başlarız. Bu durumda, açıkça konuşma ve anlaşılma fırsatları çok daha doğal ve kolay ortaya çıkar. Anlamaya çalışmak dikkate almayı gerektirir; anlaşılmaya çalışmak cesaret gerektirir. Etkili olmak bu ikisini dengelemkte ya da harmanlamakta yatar.

6. Toplu elektrik yaratın!

Sinerji üçüncü alternatiftir; benim yolum ya da senin yolun değil, ikimizden birin bulabileceği yoldan daha iyi bir üçüncü yol. Bir başkasının farklılıklarına saygı duymanın, değer vermenin, hatta o farklılıkları kutlamanın sonucudur. Sorunları çözmek, fırsatları yakalamak ve farklılıkları halletmekle ilgilidir. 1+ 1: 3, 11, 111... ya da daha fazla etmesi türünde yaratıcı bir işbirliğidir. Sinerji, aynı zamanda, herhangi bir etkili takım ya da ilişkinin anahtarıdır. Sinerjik bir takım, birbirlerini tamamlayan takımdır: Bazılarının gücü, diğerlerinin zayıf noktalarını telafi edecek şekilde düzenlenmiş takımı. Bu şekilde, güçleri en iyi biçimde kullanır ve yönetir, bireysel zayıflığı da etkisiz hale getirirsiniz.

7. Daha çok araştırıp, daha çok öğrenerek, daha çok uygulayarak mükemmelleşin.

Mükemmelleşmek kendimizi yaşamın dört temel alanında, yani fiziksel, sosyal / duygusal, zihinsel ve ruhsal alanlarda, sürekli yenilemeye dairdir. Diğer bütün etkili olma alışkanlıklarını, yaşama kapasitemizi arttıran alışkan budur.

Bu yedi alışkanlığı ya da yaşama biçimini benimsediğinizde her hangi bir hedefe ulaşabilir, sorunların üstesinden gelebilir ve yaşamınıza tutkuyla bağlanabilirsiniz.

Alıntı

İçinde Bulunduğunuz Anı Yaşamayı Öğrenin


İçinde Bulunduğunuz Anı Yaşamayı Öğrenin
“Geçmişi düşünmeden, anı değerlendiren, geleceği de kazanır.”

Kafamızın sağlam olması büyük ölçüde, içinde bulunduğumuz anı ne kadar yaşayabildiğimize bağlıdır. Bir gün veya bir yıl önce neler olduğu, ya da, ertesi gün neler olabileceğinin önemi yoktur. Sizin var olduğunuz yer, içinde bulunduğunuz andır. Bu her zaman böyledir.
Ne var ki, çoğumuz birçok şeyi aynı anda dert etme sanatında ustalaşmışızdır. Geçmişteki sorunlarımız ve geleceğe yönelik endişelerimiz yaşadığımız ana hükmettikçe, biz de kaygılarla ve ümitsizlikle dolu bir bunalıma gireriz. Bu durumdayken hayattan zevk almayı, önceliklerimizi ve mutluluğumuzu ileri bir tarihe erteleyerek, gelecekte “bir günün” bugünden daha iyi olacağına inanmaya çalışırız. Ne yazık ki, şimdi bize geleceğe bakmamızı söyleyen zihniyet, bunu hep tekrarlar ve o “bir gün” bir türlü gelmez. Yaşam biz başka planlar yapmakla meşgulken, çocuklarımız büyür, sevdiğimiz insanlar bizden uzağa taşınırlar, kimi ölür, bedenimiz giderek biçim değiştirir; bu arada hayallerimiz uçup gidiyordur. Kısacası, hayatı ıskalıyoruzdur.
Çoğu insan hayatını, sanki gelecekte kullanacağı bir elbisenin provasıymış gibi yaşar. Oysa, hiç öyle değildir. Kimsenin yarın burada olacağına güvencesi yoktur. Sahip olduğumuz ve kontrol edebildiğimiz tek zaman, içinde bulunduğumuz andır. Aklımızı yaşadağımız ana verebilirsek, içimizden korkuyu atabiliriz. Bu korku gelecekte olabileceğinden kaygı duyduğumuz olaylardır… İleride parasız kalabiliriz, çocuklarımızın başı derde girer, yaşlanacak ve öleceğiz, diye duyduğumuz endişelerdir.
Korkuyla savaşmak için en iyi yol, dikkatinizi tekrar şimdiki zamana döndürmektir. Bundan böyle dikkatinizi bulunduğunuz yere ve o ana vermeye çalışın. Gayretinizin karşılığını fazlasıyla alacaksınız.
Kaynak: Ufak Şeyleri Dert etmeyin


Dr. Richard Carlson

26 Kasım 2013 Salı

Başarı..

Başarı sonuç alır, sevinir ve susar.

Başarısızlık konuştukça konuşur.

Çünkü elinden iş gelme-yenlerin, dilinden çok söz gelir!

Cenap Şahabettin’in deyişiyle

“Yerinde sayanlar yürüyenlerden daha çok gürültü çıkarır.”

25 Kasım 2013 Pazartesi

“Hayat doğduğumuzda hepimize bir mermer bloğu verir."

Bir filozof, “Hayat doğduğumuzda hepimize bir mermer bloğu verir.

Bazılarımız ondan güzel bir heykel yaparız, bazılarımız ise hoyratça peşimizden sürükleyip paramparça ederiz” demişti.

Kaybedenler de kazananlar gibi benzer ve farklı özelliklere sahiptir.

Bazıları Leonard Cohen’in deyişiyle ‘görkemli kaybeden’dir.

Bazıları ‘yokluğu anlaşılmaz’dır.

Bazıları kaybederken başkalarına da zarar verir.

Bazıları ise ‘sadece kendine zararlı’ kaybedendir.

Kazananlar gibi kaybedenler de, ‘felsefeli kaybedenler’ ve ‘felsefesiz kaybedenler’ diye ikiye ayrılabilir.

Kazanmak gibi, kaybetmek de bağımlılık yapabilir.

Kaybetmişliğiyle barışmanın ötesine geçip, kaybetmeyi kimlikleştirmek de mümkündür.

Bu bağlamda ‘param yok’ demekle, ‘ben fakirim’ demek arasında dağlar kadar fark vardır.

Kaybetmeyi kimlik haline getirmek, -ki bunun Türk usulü versiyonu arabeskleşmedir- kaybetmeyi kalıcı ve ‘sürdürülebilir’ hale getirir.

Hiç kimse durduk yerde kaybeden olamaz.

Kaybeden olmak için de bazı şekillerde düşünmek, bazı şekillerde davranmak, bazı şeylere inanmak gerekir.

Kaybeden olmanın da yapılacaklar ve yapılmayacaklar listesi vardır.

Kaybetmek için doğanlar pek fark etmeseler de, kaybetmek için de çaba harcamak gerekir!

Hayatın Kurallarından .. alıntı


Ilk kural :

" Karsina cikan kisiler her kimse, dogru kisilerdir.


Bunun anlami sudur, hayatimizda kimse tesadufen karsimiza cikmaz.


Karsimiza cikan,etrafimizda olan herkesin bir nedeni vardir, ya bizi bir yere gotururler ya da bize bir sey ogretirler.

ikinci kural :

"Yasanmis olan her ne ise, sadece yasanabilecek olandir.


Hic bir sey, hem de hic bir sey yasadigimiz seyi degistiremezdi.


Yasadigimizin icindeki en onemsiz saydigimiz ayrintiyi bile degistiremeyiz.


'Soyle yapsaydim, boyle olacakti' gibi bir cumle yoktur.


Hayir, ne yasandiysa, yasanmasi gereken, yasanabilecek olandir, dersimizi alalim ve ilerleyelim diye.


Her ne kadar zihnimiz ve egomuz bunu kabul etmek istemese de, hayatimizda karsilastigimiz her olay, mukemmeldir."

Ucuncu kural :

" Icinde baslangic yapilan her an, dogru andir.


Her sey dogru anda baslar, ne erken ne gec.


Hayatimizda yeni bir seyler olmasina hazirsak,
o da baslamaya hazirdir.

Dorduncu kural:

"Bitmis olan bir sey bitmistir.


Bu kadar basittir.


Hayatimizda bir sey sona ererse, bu bizim gelisimimize hizmet eder.


Bu yuzden serbest birakmak, gitmesine izin vermek ve elde etmis oldugun bu tecrubeyle ileriye dogru bakmak daha iyidir."

Kendine iyi bak.


Tum kalbinle sev.


Sonuna kadar hayatin tadini cikar.


Hayattindaki her gun bir hediyedir,kiymetini bil.
Bir şeyi yapmanız gerektiğini biliyorsunuz.

Onu niçin yapmanız gerektiğini de biliyorsunuz.

İsterseniz nasıl yapabileceğinizi de biliyorsunuz.

Yapmamakla neler kaybettiğinizi de biliyorsunuz.

Yaparsanız neler kazanacağınızı da biliyorsunuz.

Elinizi kolunuzu bağlayıp, yapmanızı engelleyen birileri de yok.

24 Kasım 2013 Pazar

sana.. / şiir


sana..


Pembe hayaller kurdum üzerine

İçine yeşil bir renk ekledim, evimizin cephesi olsun diye

Sonra bir bulut mavisi getirdim

Huzuru bizden hiç almasın diye

Aralara turuncu şeritler çizdim

Heyecanımız da huzurun içinde hep varolsun diye

Sonra sarıyı aldım elime evin neresine bıraksam diye

İlk girişi düşündüm o anda, güneş oradan yansısın diye

Sonra siyahı döşedim bir yatağın üzerine

Gizemden ve birbirimizden ayrılmayalım diye

Yine çizdim üzerine beyazlarla minik halkaları

İçinden kötülük hiç geçmesin diye

Sonra durdum aynanın karşısına

Söyle ayna dedim, bu dünyada varmı benim kadar sonsuz seven

Ayna dile geldi bir an, durdu kaldı, yok dedi kısıkça,

Ve peşinden ekledi; kıymet bilmez bir renk bulup yüreğinin yanına sürmelisin dedi..

Bu rengi hiç bulamadım, yahut da sana yakıştıramadım..

Tüm rengimle seni beklerken uyandım, anladımki rüyadayım

Birde baktım ki; ne güneş açmış, ne de bulut içeri girmiş

Hepsi ayrılığımızdaki gibi sadece boynu bükük kalmış.

 

Gülay.

06 Haziran 2003

Takılmalı oltana mutluluk_ Şiir


Takılmalı oltana mutluluk

Yok etmeli kurutmalısın tüm acıları kalbindeki noktada,

Ümitle dağıtmalısın heyecanını bedenine, her dokuna

Uzaklaşmalısın her kederden, her güneş olmayan hislerden

Huzur bulmalısın içinde gülümsemelisin kendine

Yaşamı, nefes almayı öğrenmelisin kendinle,

Aşkını, heyecanını düşünüp zıplamalısın zamana

Tutunmalı, sıkıca sarılmalısın bulutlara

Sevmelisin hemde coşa coşa, sara sara

Sıra sıra ısıtmalısın gönlünü, içten ve çıkarsızca,

Cocuklaşmalısın bazen, okşanmalı saçların

Sevilmeli yüreğin, yapılmalı istediğin...

Yüreğinde tüm iyi düşlere bir yer açıp

Teselli etmelisin benliğini,

Her daim mutluluğu taşıdığını düşünüp, atmalısın adımlarını

Sana yaklaşana karşılıksız anlatmalı, yüreğini koymalısın yoluna

Umut dolu olup dağıtmalısın hüzünlere

Yaprak misali dağılmadan, toplamalısın bir gövdeye

İyiyi, doğruyu en güzel taşıyana anlatmalısın erdemi...

Bir olta atıyorsan yaşamdaki dünyana

Takılabilmeli o oltaya gülümsemeli kalpler,

Güneş keyifli tadlar, optimist düşünceler..

Hep böyle baharda kalmalı, ılık esmelisin odalara

Su serpmelisin yüreklere, coşturmalısın yamalı sevdaları

Sen hep böyle olmalı, yürek gözlerinle buluşturmalısın tüm gözleri

Ve sen aynaya bakıp birde kendine anlatmalısın bu hikayeyi..

 

GÜGÜ ... 3 Şubat 2004

6 Kasım 2013 Çarşamba

Düşlenenle değil, yüreğindeki düşleyenle ilgilen.


Çoğu kişi hata yapmaktan korkar.

Oysa, asıl hata, hata yapmaktan korkmaktır.

Neden mi?

Çünkü, hatalarımızdan ders alırız.

Bu da bizi ileriye taşır.

Oysa hata yapmaktan korkmak, hareket etmemek yani olduğumuz yerde kalmak anlamını taşır.

Aslında bizim kültürümüzde, tasavvufa bakarsanız, hayat öğrenmek içindir.

Yani bir şeyler öğrenmek için hayata geliriz.

Bunları öğrenmemiz için de yaşamamız gerekli.

Yaşamak da hata yapmak anlamına gelir.

Hata yapmaktan korkmak yerine, hatalarımızdan ders almamaktan korkmak daha iyi bir yol.

Hatalarımızı bize doğru yolu göstermesi için kullanırsak, zaten öğrenmiş olacağız.

Hayatın anlamı belki de budur.

Hata yapmaktan korkuyorsanız, muhtemelen kendinize güveniniz zayıftır.

Öncelikle bunu geliştirmeyi öğrenmelisiniz.

Çünkü kendinizde beğenmediğiniz bir şeyler varsa ya da size çocukluktan itibaren çevreniz aşağılık kompleksi pompalamışsa, unutmayın başkaları da aynı durumda.

Dünya'daki hemen hemen herkes, o veya şu nedenle kendinde beğenmediği bir takım özellikler taşır.

Bazıları bunları dışarıya verecek ve alay edecek kadar akıllıdır.

Bazıları ise anlaşılmasın diye herkesten kaçarken, komik duruma düşer ya da ilişki kuramaz.

Önemli olan hata yapmak değil, hatadan ders almak. Düşmek değil, kalkmaktır....

Alıntıdır...

En sarsılmaz inancın, en zararlı inanışın, kendin dışında bir dünyanın varlığına; bağımlı olduğun bir şeye veya birisine; sana bir şeyler veren veya senden alan, seni seçen veya suçlayan bir şeye veya birisine inanmandır.

Bir savaşçı, bir anlığına bile dıştan gelecek bir yardıma inansın, derhal yıkılmazlığını yitirir.

Dışarıda hiçbir şey yok.

Hiçbir yerden gelecek bir yardım yok.

İnsanın en kötü hastalığı bağımlı olmaktır.

Başkalarına ve onların yargılarına bağımlı olmaktan kötüsü yoktur.

Kendimizin dışındaki bir şeye aşık olup kendimizi unutmak, bağımlı olan dünyanın keşmekeşi içinde kendimizi yitirmek, kişisel gerçekliğimizin tek yaratıcısının kendimiz olduğunu unutmak demektir.

Kendi dışımızda bir dünya yoktur, her neyle karşılaşır,görür ve dokunursak ‘bizi’ yansıtmaktadır.

İnsanın yaşantısındaki diğer kişiler, olaylar ve koşullar, onun koşullarını meydana serer.

Dünyayı suçlamak; şikayet etmek, kendini haklı göstermek ve saklanmak, düşmüş bir insanlığın göstergeleri, ‘gerçek’ bir iradenin yokluğu kadar, bağımlı olmanın da kesin semptomlarıdır.

Dünyayı her an sen yaratıyorsun.

Bir kişi bütün ve gerçekse, kendine egemen olduğundandır; olayların görünür dinamizmi ve konumların çeşitliliği yerine, dünyanın kendisinin aynası olduğunu bilir.

İster iyi, ister kötü olsun, güzel veya çirkin, doğru veya yanlış, kişinin karşılaştıkları hepsi, gerçeklik değil, kendi yansımalarıdır.

Herkes daima ve yalnızca, kendisi neyse onu biçer.

Tohum da harman da sensin.

İşte bu nedenle tarihteki bütün devrimler hep başarısızlığa uğramıştır.

Onlar dünyayı dıştan değiştirmeye kalkıştılar.

Bundan böyle yardım almak için dünyaya bel bağlama.

Ötesine geç!

Dünyayı geliştirenler, ancak dünyanın ötesine geçenlerdir.

Ötesine geç!

İnsan yüzyıllardır, kendi yansıttığı film içindeki görüntüleri değiştirebileceğine inanarak ekranı kazıdı.

Sen, bu budalalığı bırak!

Savaşları, devrimleri ve ekonomik, politik ve sosyal reformları unut; her olanın ardındaki gerçek nedenle ilgilen.

Düşlenenle değil, yüreğindeki düşleyenle ilgilen.

En büyük devrim, tüm girişimlerin en büyüğü, ama tek anlamlı olan, kendini değiştirmektir.


Alıntıdır...

 

1 Kasım 2013 Cuma

Ruhsal Büyüme kitabından alıntı..


Bosluk, kendinizi normale oranla çok daha az sosyal hissetmenize neden olabilir.

Eğer öteden beri hep iliskileriniz olagelmis ise, kendinizi yalnız ya da

bellibaslı bir iliskiniz olmaksızın yasar bulabilirsiniz. Kendinizi karınızdan

ya da kocanızdan uzaklass hissedebilirsiniz, ona olan sefkat ve sevginizin

daha da artmıs olmasına rağmen. Boslukta, aura'nızm bir baska insanın aura'sıyla

karısmasına neden olan yakın (mahrem) fiziksel temas konusunda, kendinizi

alısılagelmis olana kıyasla daha az istekli hissedebilirsiniz. Bosluk döneminde

siz, titresiminizi yükseltme sürecinin bir kısmı olarak, aura'nızı bir

baskasının enerjisinden armdır-maktasınızdır.

Đnsanlar tarafından çevrelenmis olduğunuz zaman bile kendinizi bos ya da yalnız

hissedebilirsiniz. Yalnız kalabileceğiniz daha çok zaman isteyebilirsiniz.

Yalnız kalma arzusu, hatta yalnızlık duygusu bile, sizin Yüksek Benliğiniz ile

bağlantı kurma konusunda yoğunlasan arzunuzun yansımalarıdır. Derinlerden gelen

bilgeliğinizle siz, baskalarıyla olan bağlantınızın, kendi Yüksek Benliğiniz'le

olan daha derin bağlantınızın yerini tutamayacağını bilirsiniz. Yalnız

geçirdiğiniz zaman içinde kendinizi daha iyi tanırsınız. Bu sizin duygularınızı

ve düsüncelerinizi bilme, hayatınızı nasıl yasamak istediğiniz hakkında düsünme

zamanıdır. Kendinizi bilmeye ve kendinizle dost olmaya basladıkça, yalnızlık

duygularınız da azalır.

Kendinizi fizik el bakımdan farklı hissedebilirsiniz

 

20 Eylül 2013 Cuma

Tanrılar Okulun'dan

"İnsan kendi aptallığını görmeyi istemez ve kendi
düşüncelerinin ne denli yıkıcı olduğunu kabul etmez,"

"Kitle bir hayalettir; her şeyden etkilenen bir mekanizmadır,
inancı yoktur, tam bir iradeye sahip olduğu söylenemez... yaratma gücü de
yoktur.. Tek bildiği, her şeyi yerle bir etmektir. Bu, kalabalıkların asıl
rolüdür. Yalnızca bütünlük ve irade sahibi olan kişiler düşleyebilir ve
imkânsızı gerçek haline getirebilirler,"

"İnsanlık tarihi bir dönüş yolculuğudur... Kayıp Oğul meseli
bunun eşi bulunmaz bir mecazi anlatımıdır." dedi. "Ne var ki, bütün dinler
varoluş sebeplerini unuttular. Çürüyerek, olmaları gereken durumun tam
tersi hale dönüşmüş, ölüm ve onun kaçınılmaz olduğu fikrini yayma ve
pekiştirme araçları olmuşlardır. Onlar ayrılıkları ve çatışmaları iyileştirmek
yerine, prensip savaşları gibi her türlü, boş inanışı, hoşgörüsüzlüğü ektiler,
beslediler, büyüttüler ve karşılığında da ayrımcılığı ve savaşları biçtiler..."

"Bağımlılık korkudur! Sen bile korkunu kendine put yaptın. İşte bu
yüzden bağımlısın ve hayatını arkasına gizlendiğin memuriyetinle
kazanıyorsun."

Dünyayı senin dışındaki en büyük gerçeklik sayan anlayışın gereği, onun
kölesi oldun, o da senin efendin. Aynadaki yansımanın hipnotize ettiği sen,
şimdi de güveni başkalarının gözlerinde arıyorsun. "

"Long but never belong!
iste, ama asla isteklerinin bağımlısı olma!"