29 Mart 2012 Perşembe

Huzura Bak , o kendi içinde... Gülay S.

Huzura Bak , o kendi içinde... 

İlle de mutlu ve huzurlu olmak için hayatında biri olmasına gerek yok, birinden beklentin olursa bu seni üzer bence .. sende benim gibi yap ve kendinde huzur bulmaya, kendini sevmeye ve en azından bu mutlulukla yetinmeye çalış, sonrasında bak gerisi gelecektir muhakkak..
Bence baktığın yerde güzellik gör, istediğin olmasa da önemli değil, sen olana o kıyafeti giydir..
Elbette herkes ister yüreği güzel atsın, heyecan duysun ama inan ben artık herşeyin sonu olduğuna inanıyorum, o da bir yere kadar.. cok yaşamış biri gibi konuşmak istemem ama hayata daha olgun olup üzülmemek adına bunu yapmak gerek..

Benimde hayallerim isteklerim var elbette, ama herşey olacağına varıyor, adım atmak senin elinde ise o adımı at derim ben sana, ama attığında çıkan merdivende durman gerekiyorsada dur, üzerine taşıyamayacağın ağırlığı almak yanlış olur, ayrıca da seni yıpratır.. hayata ve getirilerine şükürle ama istek ve hedeflerine de ulaşmak için azim ve adım atmayı bilerek ilerlemek gerek, o zaman bir yerlerde muhakkak buluşursun dilerim.
Bana inan demek istiyorum ama öncelikle kendine inan ve kendine sonuna kadar güven, birşeyi başkası istediği için değil veya bir başkası ne düşünür diyerek değil, kendi duygu ve düşüncelerine saygı duyarak başla, en azından sabah aynada kendini sevdiğini ilet ve gülümse, sonra başarı senin sadece yakanda ve içinde.. tek yapman gereken bunu dışarı çıkaracak aydınlığı kendi içinde yaratabilmendir.. güneşi yansıtabilmendir..

Sen en iyi yolu bilirsin, çünkü; kendini başkalarından çok en iyi sen tanırsın..

Kendini tanı, sev ve saygı ile kendi önünde eğil, sonra başkaları bunu farkedecek ve eğilecektir.


11 Nisan 2007
Gülay Şahin..

Umut yolu, düşümün rengi.. Gülay Sahin


Umut yolu, düşümün rengi..

Hayallerimizi umutla yol aldırmayı becerebilsek belkide her geçişe bir renk vererek mutlu olabilirdik. Umudun yolu mavi olsa, düşlerin rengi  ona uysa.. sevgilerin üstüne örtünse, gülümseyen yüzlerde belirse zamanla.. hiçbir düğümü kalmasa hayat yaşında geçen bütünlerin, ne öfke, ne kin, ne üzüntü, toparlansa mutsuzluklar bağlansa hep bir ağızdan.. bir ertesi güne, ışık olmak vardı güneşin peşinden kararan zamana..

Bulutların üstü hep bizim olsa, bastığımız yerin hafif ağırlığında yürüsek, gündüzlerin aldığı sıcaklığı geceleri ay ışığında devam ettirsek, kırabilsek şu yalnızlığı iz olarak bırakabilsek yalnızca gülümsemeyi.. bir deniz coşkusu dolsa gözlerimize, akıtabilsek umuda doğru, yol aldığımız mavide beklesek siyah aşkı.. üzerine güneş yağmış bulutla dinlenmiş bir şarkı…

Sevda tohumu eksek her geçite, her yüreğe, anlatabilsek sözlerimizden çok gözlerimizle her kavşakta bekleşen yüreklere.. aydınlık zamanların kıymetini gecede kavrasak bütün bütün, sevdirsek içimizdeki rüzgarları peşinden çıkan fırtınalara..

Hasretler, nasılda taş oluşturmuşlar etrafımızda, bir duvar çapası içinde birikinti yaratmışlar.. ama gönlüme dikilen bir sevda gülü varki ne hasret, ne özlem, hiç birşey bu tazeliği almaya yetmemiş hala aynı tonda aynı heyecanla bakışmakta ortalıkta.. 

Bir pınar kenarı içim, bir kuş sesi kalbim, birlikte öyle nameli fısıldaşıyorlaki, anlamazsınki hiç ayrılık tadın yok, bilmezsinki hiç acı yürekleri delmemiş..

29 Ağustos 2003
Gülay Şahin..

Ezgidir yaşamlar....Gulay S.


Ezgidir yaşamlar..

ezgiler.. farklı anlatımlar ama aynı tondaki nameler..
farklı hissedilen, farklı yaşanılan ama aynı ortak noktada kabullenilen hayat tarzları,
yaşam getirileri.. sebebi bilinmeyen bir vesile ile farklı yerlere gelinen,
izin verilen yürekler..
nasıl olduğu bilinmez bir bocalayış, peşinden getirdiği pişmanlıklar..
hiçbirzaman hiçbirşeye değişilmez taneli kaderler..
küskün kederler.. bakılası, açılası solmayan ama hep küs kalan kalpler..
anlatılması güç duygular, bulununca
yitirilmemek istenilen sevgiler..
kaybedildiğinde içimizi burkan farklı düşüncesiz yürekler.. !!
aldığımız yolda genişleyen, her güçlükte, her olumsuzlukta yıkılmayan
kendini güçlendiren, kendimiz oluşlar..
bir merdiven inişinde sanki;
ayaklarımız takılınca düşecekmiş gibi çırpınış dolu yaşamlar..
yaşanmışlıklar..
sabahları martı kanatlarında bize gelmesini beklediğimiz,
gecenin siyahın gizeminde kaybolması
gereken, karartı duyulan filizlenmiş sıcak keyifli bakışlar..
içimizde açan papatyalar,
ellerimizde uçuşan kelebekler..
bütün bunların hepsi niyetimizi anlatamadığımız
iki kalp bir yürek sevdalarımız..

Gülay..
2002, Mayıs 12

Paulo Coelho...



·         Beklemek acı verir.Unutmak acı verir.Ama en büyük acıyı hangini yapmak lazım bilememek verir.
·         Güzellik, insanoğlunun en büyük ayartıcısıdır.
·         Görmezden gelinen her lütüf, lanete dönüşür.
·         Bir kez olan herşey hiçbir zaman tekrar olamaz.Ama iki kez olan herşey kesinlikle üçüncü kez olacaktır.
·         Eğer elinizde olmayan şeyleri vaad etmeye başlarsanız, onları elde etme hevesinizi kaybedersiniz.
·         Hayat, eskiden beri harekete geçmek için doğru anı bekleme meseles olmuştur.
·         Aşk bizi cennete veya cehenneme götürebilir, ama ne olursa olsun bir yerlere götürür.
·         Aşk, tuzaktır.Karşımıza çıktığında sadece ışığını görürüz, gölgelerini değil.
·         Birinin gözünün içine bakarken hiç kimse yalan söyleyemez, hiçbir şeyi gizleyemez.
·         Cesur olun, risk alın.Tecrübenin yerini hiçbir şey alamaz.

BaşMelekler

Basmelek Mikail (Michael)

Basmelek Mikail'in adi Allah gibi olan demektir. Mikail'i tüm meleklerin yöneticisi gibi düsünebilirsiniz. Son derece güclüdür Mikail, isiktan kilicini korkuyu bizlerden, dünyadan atmak icin kullanir. Akasik kayitlara (tüm insanlarin tüm gecmis hayatlarina ait kayitlarin oldugu eterik kütüphane) yakin oldugundan hepimizin hayatinin amacini bilir ve bu yolda ilerlememiz icin egoyu, korkuyu bertaraf etmemize yardimci olur. Her türlü tehlikeden bizi korumaya hazirdir. Rengi laciverte yakin bir koyu mavidir.


Bizlerin kendimizi nazardan korumak icin kullandigimiz nazarligin renginin Mikail'in mavisi olmasi hic de tesadüf degilmis gibi geliyor bana...


Mikail'i akliniza gelen her konuda yardima cagirabilirsiniz, özellikle de kendinizi, sevdiklerinizi, evinizi vs. koruma konusunda.


Basmelek Rafael (Raphael)

Raphael Allah'in iyilestirici eli demektir. Basmelek Rafael'i her türlü hastaligi sifalandirmak icin yardima cagirabilirsiniz. Hem kendiniz hem de sevdiginiz hayvanlar icin! Rafael, basmelek Mikail ile birlikte calisir ve iyilestirici yesil isigi ile korkunun, her türlü negatif düsüncenin biraktigi etkiyi sifalandirir.

Rengi zümrüt yesilidir. Durugörü konusunda bize yardim eder. Ayni zamanda yolculuklarinizin güzel, huzurlu gecmesi icin yaninizda olmasini isteyebileceginiz basmelektir Rafael.


Basmelek Cebrail (Gabriel)

Basmelek Cebrail, ulak basmelek (messenger archangel) diye de anilir. Incilde Meryem'e hamile oldugunu söyleyen basmelektir. Komünikasyonla ilgilenenlere (gazetecilere, yazarlara...) yardimci olur. Bir konusma yapacaksaniz Gabriel'i yardima cagirabilirsiniz. Ayni zamanda cocuklarin ve anne babalarin da yanindadir: okul, egitim, adaptasyon gibi konularda onu yardima cagirabilirsiniz. Aursai koyu sariya calan bakir rengidir


Basmelek Azrail (Azrael)

Basmelek Azrail, Allah'in yardimci eli anlamindadir. Bu dünyadan ayrilanlarin huzur ve isik icinde ayrilmalarina yardimci olur. Kafanizda onunla ilgili kurukafali, kukuletali korkunc figür varsa onu hemen kocaman kanatlari ve sevecen isigi ile gülümseyen bir melekle degistirin, cunku Azrail'in enerjisi gercekten de simsicaktir.


Basmelek Azrail, ayni zamanda kaybetme acisini da hafifletmeye calisir, sevdiklerini kaybendenlerin yanindadir. Insanlara yardimci olmak amaci ile danismanlik yapanlarin da yardimcisidir. Eger danismanlik, yasam koclugu gibi islerle ugrasiyorsaniz onu yardima cagirabilirsiniz.

Mevlana...

Dünyayı isterken de sus
Bir dileğe kavuşmak isterken de.

Öylece seyre dal gitsin…
Mevlana...

Abraham Hicks - Üç Daimi Evrensel Yasa

Abraham Hicks - Üç Daimi Evrensel YasaDaha net bir şekilde kavramanızı istediğimiz üç Daimi Evrensel Yasa vardır. Böylece bu yasaları, yaşamınızın fiziksel ifadesinde kasten, etkili ve tatmin edici bir şekilde uygulayabilirsiniz.

Değineceğimiz ilk Yasa, Çekim Yasası'dır. Çünkü, Çekim Yasası'nı anlamaz iseniz, bu yasayı etkili bir şekilde uygulamayı başaramazsanız.
ikinci Yasa; Kasıtlı Yaratılış Bilimi ve
üçüncü Yasa; izin Verme Sanatı 'dır.
İkinci Yasayı anlamak ve bu yasadan faydalanabilmek için, ilk yasayı anlamalı ve bu yasadan etkili bir biçimde faydalanabilmelisiniz. Üçüncü yasayı anlamak ve bundan faydalanabilmek için ise, ikinci yasayı anlayarak, etkili bir biçimde bu yasadan faydalanabilmelisiniz.
İlk Yasa, Çekim Yasası, Der Ki: Kendisine benzer olan şey, çekilir. Bu, size basit bir ifade gibi görünebilir, ancak Evrendeki en güçlü yasayı tanımlar, her zaman her şeyi etkileyen bir yasayı.
İkinci Yasa, Kasıtlı Yaratılış Bilimi, Der Ki; Düşündüğüm ve inandığım ya da umduğum olur. Kısacası isteseniz de istemeseniz de, düşündüğünüz şeyi elde edersiniz. Düşüncenin özgür bir uygulaması, Kasıtlı Yaratılış Bilimi'nin temelidir. Siz bu Yasaları anlamaz ve onları özgür bir biçimde uygulamazsanız, varsayılanla yaratıyor olabilirsiniz.
Üçüncü Yasa, İzin Verme Sanatı, Der Ki; Ben neysem oyum ve başkalarının da oldukları insanlar olmalarına izin vermek istiyorum. Başkalarının oldukları insan olmalarına izin vermeyi istediğinizde, onların size izin vermediğinde bile, siz İzin Veren olursunuz. Ancak bu noktaya ulaşmanız için önce elde ettiğinizi nasıl elde ettiğinizi anlamanız gerekiyor.

Herhangi bir şeyin, siz düşüncelerinizle (ya da onlara verdiğiniz ilgiyle)çağırmadığınız ve düşüncelerinizle (ya da onları gözlemlemenizle) kendinize davet etmediğiniz
sürece hiçbir koşulun sizin deneyiminizin bir parçası olamayacağını anladığınızda, yaşamın bu deneyimine adım attığınızda olmak istediğiniz İzin Veren olabilirsiniz.

Bu üç güçlü Evrensel Yasayı ve onları özgür bir biçimde uygulamayı anladığınızda, yaşam tecrübelerinizi tamamen sizin istediğiniz şekilde yaratmanıza yardımcı olacak keyifli Özgürlüğü tadar; tüm insanların, koşulların ve olayların, sizin aracılığınızla yaşamınıza çekildiğini anladığınızda, yaşamınızı, bu fiziksel bedene erişmeye karar verdiğiniz zaman niyetlendiğiniz gibi yaşamaya başlarsınız. Bu yüzden, güçlü Çekim Yasası'nı anlamak, kendi yaşam tecrübenizi Kasten Yaratma niyetiyle katlandığında, yalnızca İzin Verme Sanatının anlaşılması ve uygulanmasıyla gelen benzersiz bu
özgürlüğe ebediyen kavuşmuş olursunuz.


Esther&Jerry Hicks (Abraham’ın Kanallığı ile)

Ein Kurs in Wundern..


"Sadece şunu yap: sessiz ol ve kendinin, Tanrının ne olduğu ile ilgili tüm düşüncelerini, dünya ile ilgili öğrendiğin tüm kavramları, kendinle ilgili tüm görüşlerini bir kenara bırak. Zihnini doğru veya yanlış, iyi veya kötü olduğuna inandığı, layık olarak değerlendirdiği her düşünceden, utandığı tüm fikirlerden tamamen boşalt. Hiç bir şeyi tutma. Geçmişin öğrettiği ne bir düşünceyi, ne de öğrendiğin bir inancı getirme beraberinde. Unut bu dünyayı, unut bu kursu ve tamamen boş ellerle gel Tanrı’na."

("Ein Kurs in Wundern", Egzersiz Kitabı, sayfa 360)

"Gördüğün dünya bir dünyanın illüzyonudur (yanılsamadır). Tanrı bu dünyayı yaratmadı, çünkü O’nun yarattığı herşey kendisi gibi ebedi olmalı. Bu dünyada ebedi sürecek hiç bir şey yoktur. Zaman içerisinde bazı şeyler diğerlerinden biraz daha uzun sürerler. Fakat tüm görünür şeylerin sonunun olacağı bir zaman gelecektir."

(Glossar zu Ein Kurs in Wundern, B-4.1 :1-5, sayfa 82)

Çeviri: FlameofSophia

26 Mart 2012 Pazartesi

Abraham Lincoln



Sessiz geçmişin dogmaları fırtınalı günümüz gerçeğine göre yetersiz. Zamanımız zorluklarla tepelenmiş, ve zamana ayak uydurmalıyız. Durumumuz yeni olduğu için, bizde yeni baştan düşünmeli ve yenilikçi hareket etmeliyiz.

21 Mart - 25 Mart 2012
tarihlerinde blog adıma çok da uyan bir yerdeydim..,

MUCİZE NEFES kursundaydım, Çeşme Altınyunus Otelde ve NEVŞAH FİDAN eşliğinde 50 katılımcı ve 20 egitmen-koç ile 5 gün geçirdik.
İnanılmaz
Mucize
kendi mucizemizin içimizde nasılda bekleştigini, çıkartmamız için bizi izlediğini
ama ego 'nun korkularımıza izin vererek kendini güçlendirme istegi ile onu bize göstermedigini
ve en önemlisi
bu hayatta hic nefes almadığımızı anlamış olduk...
son günden bir gün önce tam dönüşümüm oldu ve %100 akışkan doğal nefesim oldu, şu an inanılmaz güzel bir hayatla ilerliyorum.
ben PANİK ATAK ve zanax kullanıcı idim bagımlı sekilde ve öncelik istegim saglıkla buna elveda demekti. dedim.bitti.
9 yıldır bu haldeydim..bitti.
ve sonraki istegim ise bu hayattaki tutku ve sevgi ile gerçek meslegimi bulmaktı.
ben 1,5 yıl once hissedip bulsamda orada artık emin oldum.
herkese bu ışığı yaymalı ,kendi özlerini bulmalarına yol göstermeli ve sadece ve sadece her yaşanılanın kendimizden kaynaklı oldugunun resmini izletmeliyim..
Nefes almak bambaşka bir seymiş, alamadıgım zamanlarıma üzülmek yerine, bunu farkettigim an'a şükürler olsun..
Beni GÜL KAYA ' ile birleştiren her yola, ve Nevşah Fidan'a şükürler olsun.
Gül... benim canım Gül, iyiki var, ilk güvenle kendimi teslim ettigim o ne derse inançla sarıldığım Gül, hayat sana hep güzel nefesler aldırsın.

Ben yeniden doğdum, bunu yazılanı okumak sanmayın gercek bir doğum ile yeniden geldim,  resetlendim dügmemi off yapıp sonra yeniden ON yaptılar, vesile edene de, ettirene de ve kendime de şükürler olsun,
teşekkür ederim..
sevgi ile kucaklarım.

Gulay / 27 Mart 2012

8 Mart 2012 Perşembe

Güzel Yaşamın 10 Anahtarı


Güzel Yaşamın 10 Anahtarı


Philip E. Humbert adlı bir psikiyatri profesörü, "İnsanlara mutlu
yaşamın anahtarını 10 kuralda toplayacak olsam.


Her ülkenin binlerce atasözü var, özdeyişi var. Bunlar birikimlerin hap halinde ifade edilmiş sekli.Ünlülerin, toplumları etkileyen kişilerin özdeyişleri var, çoğu zaman yazarlar anlatmak istedikleri konuya giriş yaparken "ufuk açma" niyetine alıntı yaparlar.

Philip E. Humbert adlı bir psikiyatri profesörü, "İnsanlara mutlu
yaşamın anahtarını 10 kuralda toplayacak olsam, hangi deyişleri
seçerdim" diye kapsamlı bir çalışma sonrası bir liste çıkartmış.

1. Kendini tanı - Sokrat

Kendi içinde yolculuk yap. Günlük tut. Kalbin, gönlün, vicdanin ne
diyor? Neyi öne çıkartıyor? Dünyaya bilinçli bakmanın yolu basta bu iç yolculuktan geçiyor.

2. Olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol - Mevlana

Dürüst ol, adil ol, hakça düşün. İçinden gelen sesin öne çıkardığı
değerleri koru. Hayatta birşeyleri korumak için ayakta kalmazsan herşey seni düşürür.

3. En yukarda aşk var - Aziz Paul

Sesi müziğe dönüştüren aşktır. Aşk olmazsa, sevgi ilişkileri yoksa,
ihtimam eksikse hayatin kuru bir daldan farkı kalmaz.

4. Dünyayı hayal gücü döndürür - Albert Einstein

Yaptığımız herşey hayal kurarak baslar. Hayat -herkes için- hayalleri gerçekleştirmek ve yapabileceğinin en iyisi, olabileceğinin en en güzeli peşinde gitmektir. Bobby Kennedy'nin sözü gibi: Diğerleri dünyaya bakıyor ve "Neden" diye soruyor. Ben bambaşka bir dünya düşünüyor ve "Neden olmasın" diye soruyorum

5. Fazla güzellik göz çıkarmaz - Mae West

Güzel hayat doya doya yaşanır. Mutluluk paylaşılır, hayati sevme hissi coşkuyla beraber gelir. Ruhun müziğinde "Haydi bastır, göster kendini" temposu vardır. Kibir değil, coşku!

6. Fırsatlar yakalandıkça çoğalır - Sun Tzu

Basari cesaret ister, başlangıçtaki cesaret sonradan inanca dönüşür. İnanç insanlığa daha iyi hizmet arzusuna dönüştüğünde fırsatlar yelpazesi yukarı bir seviyede tekrar açılır.

7. Ya yap ya yapma. Denemek yok! - Yoda (Yıldız Savaşları)

Hayat seri hareket, karar ve kararlılık gerektirir.Tereddütte kalanlar geride kalır. Hayatin üstüne gitmezseniz hayat sizin üstünüze gelir.

8. Mükemmellik, ekleyecek bir şey kalmadığında değil, alınacak bir şey kalmadığında oluşur - Antoine de St.Exupery

Hayatinizi basitleştirin. Basite indirge, indirge, bir kere daha
indirge... O zaman ne kalıyor, ona bak. İstekler listenizi kısa tutun.
Kısa tutun ki fokus edebilesiniz. Güneş ışığına büyüteç tutmak gibi, odaklamazsanız hayati yakamazsınız.

9. Kabiliyet yoksa sanatçı olmaz, ama çalışılmadıkça kabiliyet hiç bir
ise yaramaz - Emile Zola

Ancak akilli, bilinçli ve odağı şaşmayan çabalar sonrası olası potansiyelin yapabilecekleri gerçekleşir. Elması yontmadıkça elinizde sadece bir tas parçası vardır.

10. Hayati yasamanın iki yolu var. Biri hiçbir şey mucize değilmiş gibi yasamak...
Diğeri herşey mucizeymiş gibi yasamak - Albert Einstein


Şükretmeyi unutmamak gerek!

Tanrilar Okulu


Size "ögretilen ve anlatilan dünyanin",
anlatildigi gibi oldugunu söyleyenler sadece anlatanlardir.

Korkmaniz, çekinmeniz, endise etmeniz gerektigini söyleyen her sey,
bu betimlemenin pençesindeki insanlarin fikirleridir. 
Oysa bunlar olumsuz duygulardir ve hiç biri dünyaya geldigi
haliyle insanin mayasinda olan hisler degillerdir. 

Insan korkusuz dogar.
Korku "zorla" ögretilir.

Hayatinizda önünüze çikan herkesin özel bir görev ile karsiniza
geldigine emin olun.
Ve ona varligi için tesekkür edin.
Özellikle düsmaniniz ise...

Herkes sizi gösterir. Çünkü herkesi siz yarattiniz.
Bu dünyayi siz yarattiniz.  Bu sizin dünyaniz.
Telefondaki arkadasiniz sizsiniz.
Çalisanlariniz, üstleriniz, aileniz, hepsi sizsiniz.

Yay da, ok da, hedef tahtasi da sizsiniz.

Önünüzde gelecek varken, geçmisle ugrasmayin.
Ama gelecegi de yeni bir "eski geçmis" yaratmak için yasamayin.
Onu sekillendirin, bu kez sekillendirin; geçmisinizin tekrarlarindan
kurtulun.

Mea Culpa...  Basiniza gelmis ve gelecek herseyin tek sorumlusunun
kendiniz oldugu
gerçegiyle barismayi reddettiginiz her gün tedavi süreciniz gecikecek,
"yeni bir eskigeçmis" için her seferinde yeni bir adim attiginizla
kalacaksiniz.
Gerçek, düs arti zamandir.

Inanmak için görmeyi beklemeyin.  Inanin ki görebilin.

Dünyadaki en büyük ekonomik gerçek "mutluluk"tur.
Ekonominin tanimi mutluluktan baska hiç bir sey degildir.
Her zaman daha iyi bir ekonomist olun.

Düsleyin, düsleyin, düsleyin...Düs, var olan en gerçek seydir.



Stefano E. D'Anna / Tanrilar Okulu

osho..


Aynı şeye başka bir isimle hitap et, ve göreceksin: Bir şey hemen değişir.

 Duygusal kelimeler var ve zihinsel kelimeler var. Zihinsel kelimeleri gitgide bırak. Daha ve daha da çok duygusal kelimeleri kullan.

Hemen çatışma yaratan sözler var. Sen onları söylediğin an, münakaşa olur. Öyleyse asla mantıksal, tartışmacı dili kullanma. Sevginin, şefkatin, aşkın dilini kullan; böylece münakaşa olmaz.

Eğer kişi bu yönde farkında olmaya başlarsa, olağanüstü bir değişimin meydana geldiğine tanık olur. Eğer kişi yaşamda biraz dikkatli olursa, birçok ıstırap önlenebilir. Bilinçsizce kullanılan tek bir kelime uzun bir mutsuzluk zinciri yaratabilir.

Ufacık bir değişim, sadece çok küçük bir dönüş ve o, birçok fark yaratır. Kişi çok dikkatli olmalı ve mutlaka gerekli olduğu zaman kelimeleri kullanmalıdır. Bulaşık kelimelerden kaçın. Taze, tartışmaya yol açmayan, tartışmacı değil ama doğrudan senin duygularının ifadesi olan kelimeleri kullan.

Kişi bir kelime uzmanına dönüşebilirse, kişinin bütün hayatı tümüyle farklı olacaktır. Eğer ki bir söz ıstırap, kızgınlık, çatışma, ya da tartışmaya neden oluyorsa, bırak onu. Onu taşımanın ne anlamı var? Onu daha iyi bir şeyle değiştir.

 En iyisi sessizliktir. Sonraki en iyiler ise şarkı söylemek, şiir, aşktır...


OSHO

Anlamlı sözler...


* Güvenmediğin kimseye aleyhine kullanılabilecek hiçbir koz verme.

 * İnsanlara doğru değer ver, hak etmeyenleri sil.

 * Kimseye yalvarma.

* Asla dönüp de arkana bakma.

* Sır tutmasını bil.

* Dostlarının yeri ayrı, sevgilinin yeri ayrı. Sevgilin için dostlarını, dostların için sevgini satma.

* Kimsenin lafıyla dolduruşa gelme, ama aklının bir köşesinde de tut.

 * Bir ilişkiyi kafanda bitirdikten sonra iki çift tatlı söz, iki damla gözyaşı için asla yumuşama.

* Seni sevenlerle kullananları iyi ayırt et.

* Seni dinleyip anlamaya niyeti olmayanlarla tartışma.

* Emrivaki oluşturulan dostlukları kabul etme.

* Eğer verdiğin o kişide kalmıyorsa ikinci bir sır şansı verme.

 * Kendini öven insanlardan kaç.

 * Karşındakinin doğruyu söylediğini varsayma.

 * Kendine saygını yitirmene neden olacak hiçbir şey yapma.

 * Sorunun olduğunda insanlar zaman ayırıp seni dinliyorlarsa onların öğütlerini gözardı etme.

 * Göz göre göre su birikintilerine taş atma, mutlaka üzerine sıçrar.

 * Gözyaşlarının değerini bil. Onları hak etmeyenler için harcama.

 * Senin zekana inanan insanları hayal kırıklığına uğratma.

 * Kendini sev.

 * Dışarıdaki güneşe bakıp gülümse ve önünde koskocaman bir gelecek olduğunu unutma.

 * Dostluğunla yetinmeyenler için hiçbir fedakârlık yapma.

* İnsanları kaybediyorsun diye ağlayıp sızlama, ama kazandığın insanların değerini bil.

 * Kimseye taşıyabileceğinden fazla değer verip bununla övünmesine fırsat verme.

* Güvenmediğin kimseye aleyhine kullanılabilecek hiçbir koz verme.

* İstediğini almak için asla duygu sömürüsü yapma.

* Sana duyulan sevgiyi ve güveni istismar etme.

OSHO..


Çocuklarına aşk ver, onların özgürlüğünden keyif al. Yanlış yapmalarına izin ver, nerede yanlış yaptıklarını farketmelerine yardım et. Onlara de ki " Yanlış yapmak günah değil-istediğiniz kadar yanlış yapın çünkü bu yoldan birçok şey öğreneceksiniz. Sadece yanlışları tekrar etmemeye çalışın çünkü bu tekrar sizden bir ahmak yaratır."

((OSHO))

Dağlara sinmiş huzur,

En küçük kıpırdanış yok yapraklarda,

Kuşlar ormanda suskun,

Sabret, yakın birgün sen de huzur bulursun...



- Goethe -

♥ ♥ ♥


Gençlik hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir.

İnsan kendine olan güveni derecesinde genç, şüphesi neticesinde yaşlıdır.

Cesareti neticesinde genç, korkuları derecesinde yaşlıdır.

Ümitleri derecesinde genç, ümitsizliği derecesinde yaşlıdır.

Hiç kimse fazla yaşamış olmakla ihtiyarlamaz.

İnsanları ihtiyarlatan, ideallerinin gömülmesidir.

Seneler cildi buruşturabilir. Fakat heyecanların teslim edilmesi, ruhu buruşturur.

İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, hâlbuki yaşamadıkça yaşlanırlar.

İnsan ihtiyar olmaya karar verdiği gün ihtiyardır.

Güzelliği görme yeteneğini kaybetmeyen asla yaşlanmaz.

Yaşamak, bir dağa tırmanmak gibidir...

Çıktıkça yorgunluğunuz artar,

Nefesiniz daralır ama görüş alanınız genişler.

Beynimiz, yeni tecrübeler keşfettiği sürece insan genç sayılır.

 William Ewart Gladston